Amerikan doları neden değerlendi?

BlackJack

MB Üyesi
Kayıt
14 Mart 2015
Mesajlar
19
Tepkiler
37
Yaş
47
Amerikan doları neden değerlendiğini bir başka yazıda paylaşacağımı yazmıştım. Sözümüzde duralım.

Konu o kadar basit bir konu değil. Değerlendirmeyi yaparken siyasal ve ideolojik bakış açılarını da konuşmakta yarar var.

Öncelikle hiç bir şekilde yazının amacı bir Amerikan düşmanlığı değildir. Konuyu olabildiğince tarafsız ele alıp ormanı yukarıdan göstermeye çalışacağım.

Malumunuz ABD, yaklaşık 300 yıllık bir geçmişe sahip olan, sadece son 100 yıldır dünyada siyasi yönlendirici olarak varlık gösteren bir devletler topluluğudur. ABD'den evvel dünyanın patronları kimlermiş bir bakalım.

Eski tarihlerde elbet ki dev imparatorluklar kuruldu ancak bunların dünyanın geneli üzerindeki etkilerini tam olarak bilemediğimiz için, gezegenin her yeri tam olarak keşfedilmemiş olduğundan biz Roma'dan başlayalım.

Roma İmparatorluğu

- Bütün Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'yu ele geçirmiş, kölelik uygulamasını hat safhaya çıkartmış, fetih ettiği yerlerde askeri baskı sürmüş ve çok kanlar dökmüştür.
- İnsanlığa katkısı, bilim, hukuk, ekonomi ve siyaset konularında büyüktür.
- Günümüz Avrupası'nın temellerini oluşturur.
- Yaklaşık bin yıl hüküm sürmüştür

Emevi-Abbasi İmparatorluğu

- İslam'in dünyada hızla yayılmasından sonra ortaya çıkan siyasal bir güç olarak doğdu.
- Yaklaşık 300 yıl boyu dünya siyasetine yön verdi
- İslam anlayışına siyasal gücün lehinde siyasal ve hukuksal olarak farklılıklar getirdi.
- Medeniyete katkısı hala tartışılan bir konu olsa da, sanatta ve edebiyatta kalıcı izleri oldu. Siyasal etkilerinden, takip eden imparatorluklar etkilendi günümüzde geri kalmış ülkelerde halan daha izleri sürmektedir. Ortaya çıkarttıkları siyasal anlayış günümüz emperyalizmine hizmet etmektedir.

Cengizhan İmparatorluğu

- Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük devletidir.
- Yüksek bir askeri basarinin ürünü olarak kisa sürede tüm Asya ve Avrupa'nin büyük kismini topraklarina katmistir.
- Ele geçirdigi ülkelerde nüfusu kimi tarihçilere göre %80 oraninda azaltmistir.
- Askeri litaratüre katki saglamis ancak bilim, ekonomi, siyaset ve hukuksal anlamda medeniyete katkisi olmamistir. Aksine Asya'da var olmus bir medeniyeti yok etmistir.
- Impratorlugun güçlü oldugu dönem Cengiz Han'in ömrü kadar olmustur, kisa sürmüstür.

Osmanlı İmparatorlugu

- Orta Asya - Islam sentezi olan Bektasilik temeliyle kurulmustur.
- 400 yil Dünya siyasetinde yönlendirici güç olmustur.
- Ele geçirdigi topraklarda baris ve huzur saglamistir.
- Sahip oldugu güce göre medeniyete katkisi tartisilir.
- Tam bir imparatorluk olduktan sonra Orta Asya/Islam sentezinden Emevi- Abbasi yönetim anlayisina geçmesi sonunu baslatmistir.
- Imparatorluk yikildiginda kendisinden çikan ülkelerde insanlik ortaçag seviyelerinde kalmistir.

Ispanyol Imparatorlugu

- Devletin Imparatorluga dünüsmesi önce yarim adadaki siyasal birlikle saglanmis, daha sonra çografi kesifler yoluyla ülke hizla güçlenmistir.
- Feth edilen topraklarda insanlik adina utanilacak sekilde katliamlar yapilmis, tek amaç sömürge olmustur.
- Insanligin sahip oldugu bilgi birikimi, diger irklari yok edip sadece kendi varligini dünyaya kazimak anlayisinda kullanilmistir.
- Ispanya'nin en güçlü oldugu tarihlerde doguda barisi ve huzuru Osmanli sagladigi için, Kuzey Afrika ve dogu ülkeleri bu katliamlara maruz kalmamistir ancak yeni dünya ülkelerinde insanlik adina bir yikim yasanmistir.
- Amerika kitasinda bir çok medeniyet yok olmus, diller ve dinler tarihten ispanyol imparatorlugu yüzünden silinmistir.
- Kölecilik, sömürücülük en aci sekilde yasanmistir.
- Olumlu yönleri, denizcilikte, cografyada, ekonomide önemli adimlar atilmistir.
- Fransa ve Ingiltere'nin dünya siyasetinde etkilerinin hizla artmasiyla pasifize edilmis, zaman içersinde sahip oldugu interlandi da kaybetmistir.
- Bugünkü siyasal bütünlügü, ana kitasi olan iber yarim adasinda tartisilacak kadar güçsüzlesmistir.

Fransiz Imparatorlugu

- Sionizmin eski Misir tarihine dayanan geçmisinin uzun bir aradan sonra dünya siyaset sahnesine tekrar çikmasi sonucu yasanan bir çagi kapatip yenisini açan 1789 devrimiyle Fransa, döneminin en güçlü ülkesi olmustur.
- Demokraside, hukukta, bilimde, edebiyatta, kültürel gelisimde, siyasette ve daha bir çok konuda medeniyete büyük katkilar saglanmistir. Askeri alanda devrimsel gelismeler bu imparatorluk zamaninda olmustur.
- En ezeli rakibi Ingiltere ile müthis bir rekabet yasamis, daha çok dinsel ve düsünsel alanlardaki reformlarda Ingilizler'den geride kaldigi için 19. yy ortalarinda liderligi rakibine
kaptirmistir.

- Medeniyete en büyük katkisi, bilmin, özgür düsüncenin insan refahina ve ülke gelisimine olan öneminin ortaya çikmasi olmustur.
- Irk milliyetçiligi dünyada önem kazanmis, din için yapilan savaslarin yerini almistir.

Ingiliz Imparatorlugu

- Sionizmin gizli kaldigi dönemlerde tekrar filizlenmesi için saglanan ortam, dünyada ortaya çikan bilim ve teknikteki gelismeler isiginda en iyi sekilde degerlendirilip son derece güçsüz
bir devletten dünyanin en büyük imparatorlugu dogmustur.

- Dinsel ve düsünsel konularda dünyanin en ileri noktasina ulasmasi sayesinde o dönemde ortaçag katolik etkilerinden tamamen arinamamis en azili rakibi Fransa'ya karsi üstünlük saglamistir.
- 18 ve 19 yy boyu süren koloni savaslarinda da üstün olmustur. Ispanya ve Osmanli'yi dünya siyasetinde pasifize eden yine önemli ölçüde Ingiltere olmustur.

- Dil, din, teknoloji, siyaset, bilim, sanat, demokrasi gibi bir çok düsünsel alanda insanliga bilgi birikimi saglamistir.

20 yy'in baslarinda tohumlarinin Fransiz devrimi ile atildigi milliyetçilik akimlari sömürgelerine de siçramasi sonucu sahip oldugu emperyal gücü kendisinden türeyen ABD'ye devrederek kabuguna çekilmistir.


20 yy baslari ve yeni dünya Imparatoru Amerika Birlesik Devletleri.

ABD 18 ve 19 yy'in süper gücü olan Fransa ve Ingiltere'nin anlasmasi sonucu kurulmustur. Bu iki imparatorlugu sanayi devrimi ve takibinde yasanan Fransiz ihtilali ile sahlandiran da sionizmdi.

ABD'nin kurulus temelleri bu yüzden dolayi yahudi mistik inancina baglidir. ABD kuruldugu ilk yillarda, bu iki imparatorluk kita üzerinde hakimiyet alanlarinda savas vermekteydi. AncakFransa- Ingiltere aralarinda bugün bile bilemedigimiz bir takim gizli anlasmalar yaptilar ve ABD bagimsiz oldu.

Ekonomi biliminde ortaya çikan devrim niteliginde buluslara göre, 250 milyonluk bir pazar için kurulacak bir alt yapi, dünyanin tamamina mal saglayabilecekti. Ölçek ekonomilerinin ortaya çikmasi ve birim basi maliyetlerin inanilmaz düsmesi sonucu ABD'yi dünyanin 1 numarali tedarikçisi durumuna getirmis oldu. Ekonomisi hizla büyüdü. ABD'ye dünyanin 4 yanindan göç edilmesi cazip kilindi.

2. Dünya Savasi da Amerika merkezli sionistlerin bir senaryosu oldugu yaygin bir görüstür. Savasi Japonya'ya attigi atom bombasi ile neticelendiren, 1945'e kadar kendisine rakip olma potansiyeli olan Japonya ve Almanya gibi dev iki ülkenin Anayasa'sini yazarak dünya siyasetinde bunlarin yerini kendi çikarlari dogrultusunda belirlemistir. Hegel diyalektinde bahsedilen karsit güç teorisi geregi Sovyetler Birligini de kurduran yine ABD'deki sionistler olmustur. 1917'de yapilan Sovyet devriminin arkasinda sionizmin olmasinin sebebi de budur. 1991 yilinin sonunda bu birligin dagilmasindan sonra süper güç yine kendi karsit gücünü yaratarak El Kaide, ISID gibi örgütler kurmustur.

ABD 2. Dünya Savasi'ndan sonra dünyada tartisilmaz bir üstünlüge ulasmistir. Istikparat, ekonomi, bilim, askeri gibi hemen hemen her konuda rakipsiz bir durumdadir. Günümüzde bu güçle rekabet etmek neredeyse imkansizdir. Dünyanin her yerinde zeki insanlar Amerika'da çalismaya tesvik edilmekte red edenlerin ise baska ülkelere hizmet vermesi çesitli yollardan engellenmektedir.

Microsoft, Google, Appel, Facebook, Twitter gibi bir çok ülkenin milli gelirinden fazla ciro yapan sirketler bu döngünün ürünüdür. Silokon vadisi özgürlügün ve yaraticiligin sinirlarinin para ile birlestigi bir yer olarak tasarlanmistir.

Nüfusu 7 milyara ulasmis olan gezegenimizde hepimize silah zoruyla dayatilan petro-dolar ekonomisinde insanlar ABD için çalismaktadirlar.

"Amerika çok uzun yillardir ciddi derecede dis ticaret açigi verirken parasi nasil olur da degerlenir" sorusunun cevabini aramak için bukadar uzun bir giris yapmak zorunda kaldim.

1995 yilinda Marakes'de toplanan dünya ticaret örgütü komünizmden çikan Cin'i dünya ekonomisine entegre etme karari aldi. Cin, bu karardan sonra yabanci sermayeye kapilarini açti. 1990'li yillarin basindan 2011 yilina kadar orta doguda sürdürdü operasyonlar neticesinde ABD düzenli olarak para basiyordu ve dolar dünyada deger kaybediyordu. Cin'in ucuz is gücü ile piyasaya girmesi Amerika'nin bastigi karsiliksiz dolarlara mal olarak cevap verdi. Aksi halde ABD ekonomisi çökebilirdi. Aradan geçen süre içersinde basta Cin olmak üzere bazi ülkelerin rezervlerinde büyük ölçüde dolar birikti. Ülkemiz de bu dolar bollugundan faydalandi. Cin, Rusya, Almanya gibi ülkeler kasalarinda biriken dolarlara güvenerek dünya dengelerinde ABD ile pazarlik güçlerini arttirmak istediler. ABD sirketlerinin Avrupa, Rusya ve bir çok gelismekte olan ülkede fon sahibi oldugunu, dünyaya basilip dagitilmis olan dolarlari yine bu sirketlerin yönettigi aslinda gizli degildi ancak hükümetlerin bu fonlarin tamamen özel sirketlerce yönetildigini sanmalari ABD'yi bir güç gösterisinde bulunmaya itti.

Ilk basta dolarin faizininin yükselecegi söylentisi ile fon çikislarinin kapitalist sistemin isleyisine uygun gösterilmesi saglandi. Aylar oldu hala faizde bir artis yok. Daha sonra ABD'nin çiftligi olan bazi petrol üreten ülkelere üretim artisi baskisi ile Rusya ve Iran ekonomilerine darbe vuruldu. ABD ortadoguda planladigi düzen için bazi devletlerden destek bekliyor.

Bunlarin basinda Rusya, Iran ve Fransa-Almanya geliyor. Geçen ay yasanan ve asiri menyatize edilen Charlie-Hebdo saldirisi da bunun neticesiydi.

Kisisel tahminim, dünyada dolar kitligi bi süre daha devam edecek. ABD, orta dogu istedigi kivama gelene kadar söz konusu ülkeleri zorlayacak ve ikna ettikten sonra elinde tuttugu parayi Orta Dogu'yu yeniden insaa etmek için tekrar salacak. Bu süreç nekadar sürer simdiden ön görmek kolay olmayacak.

-Amerikan Imparatorlugu henüz gücünün doruklarina ulasmamistir.
-Dünyada siyasi, ekonomik ve dil birligi kurma yolunda ilerlemektedir.
-Bilim ve teknolojide insanlik hayal edilemeyecek noktalara ulasmistir.
-Uzay çalismalarinda rakipsizdir. Insanlik adina çok büyük ilerlemeler yasanmistir

Amerika hiç süphesizdir ki dünyayi hegemonyasi altina almis ve sömürmektedir. Geçmis imparatorluklarla kiyaslama yaparsak, bu imparatorluk zamaninda dünya nüfusu ciddi oranda artmis, insanoglu medeniyet çizgisinde bir çok ilk yasamistir. Dünyanin bir çok yerinde bebek ölümleri ve açlik azalmis, insan ömrü uzamistir. ABD'nin isledigi cinayetler ve döktûgü kani geçmisteki imparatorluklarla kiyaslarsak ABD öldürmek yerine sömürmeyi, zeki insanlari kendisine toplamayi seçmektedir.

Sonuç itibariyle biz siradan insanlarin seçme hakki yoktur. Kim güçlüyse zaten o yönetir. Iyi yöneten de kalici olur.
 

Jeofizikci

MB Üyesi
Kayıt
23 Şubat 2015
Mesajlar
28
Tepkiler
23
Yaş
34
Meslek
Jeofizik Mühendisi
Dostum öncelikle şunu söyliyim çok uzun yazmışsın neresinden başlıcam sormaya bilemiyorum :) öncelikle fetih kelimesini diğer devletler için kullanıp da müslüman devletler için kullanmaman tuhaf olmuş fetih islami bir terimdir. Sorularımı sıralayım yoksa ben de karıştırıyorum.

1.Diğer devletlerden bu kadar bahsetmeni anlamadım. Amerika ile Fransa ve İngilterenin bağlarından bahsetmişsin ama diğer devletlerle ne alakası var anlayamadım. cengiz hana kadar gitmişsin dolar ve abd ile bunun baglantısını açıklar mısın ?

2. Emevilerin "Ortaya çikarttiklari siyasal anlayis günümüz emperyalizmine hizmet etmektedir" demişsin bunu da biraz açarsan memnun olurum.

3. Hiç kimse sömürülmeyi istemez heralde o yüzden bu durum için uygulanabilir ya da uygulanamaz bir çözüm önerebilir misin ?
 
Konu sahibi
Konu sahibi
B

BlackJack

MB Üyesi
Kayıt
14 Mart 2015
Mesajlar
19
Tepkiler
37
Yaş
47
Fetih kelimesinin bati dillerindeki karsiligi occupation olabilir, dil bilimcisi degilim. Ele geçirmek anlaminda kullandim. Yazi uzun oldu farkindayim, aslinda konu kitaplik bir konu, öyle bir makale ile anlatilcak kadar basit degil, ben özetlemeye çalistim ona ragmen bu kadar uzun oldu. Bu sefer de bazi detaylar eksik kaldi. Artik soru cevap seklinde tamamlariz zamanla.

1. Diger devletler öyle siradan devletler degiller. MÖ 500'lerden basladim, Misiri, Hititleri saymadim, Göktürkleri, Hunlari saymadim. Cünkü o dönemde bilinen dünya kisitliydi. Bu devletlerin bilinen dünyanin tamamina hakimiyetini tarihçiler daha iyi bilirler. Adini andigim imparatorluklar, döneminin bilinen dünyasinin siyasetine yön veren güçlerdi. Tipki bugün ABD'nin yaptigi gibi.

2. Emeviler hindistanda belki iranda daha evvel uygulanmis olan Sultanlik sistemini getirdiler. Yani mutlak, sorgulanmayan bir otorite. Her sey ülke halki dahil sultanin mali olan bir yönetim. Eski Türkler'de böyle bir yönetim yoktu. Hakan kurultay tarafindan seçilirdi.
Bugün emperyalizm sömürdügü ülkelere bu tarz bir yönetim getiriyor ve halk hiç bir sekilde ülke yönetimine ses çikartamiyor. Örnek Sudi Arabistan, Katar, Ürdün...

3. Insanlik tarihi var oldugundan beri sömürü var. Cözüm önerisi ideolojik bakis açilarina göre degisir. Biraz daha yorum gelsin tartisa tartisa bulalim. Cünkü benim daha çok fazla yazacak seyim var. Kendi forumumda yazdim, orda insanlar okumayi arastirmayi sevmiyorlar. Burda yazmaya karar verdim cünkü adi üstünde mühendis beyinler. Her nekadar mühendis olmasam da okumus arastirmaci gelisime aydinlanmaya açik insanlarla fikir paylasabilecegimi düsündüm.

Benim yazilarim aslinda birer tezdir, antitez gelsin ki beraber sentezleyelim
 

Jeofizikci

MB Üyesi
Kayıt
23 Şubat 2015
Mesajlar
28
Tepkiler
23
Yaş
34
Meslek
Jeofizik Mühendisi
1. Dostum birinci soruyu yine anlamadım :) ben mi tam ifade edemiyorum acaba ? o devirlerde o devletler siyasete yön vermişler eyw ama bunun günümüz dolarına abdsine etkisi nedir ? madem örneği cengizhandan verdik ondan devam edelim. Bu devletin en belirgin özelliği topraklarını kısa sürede genişletip tekrar elinden çıkarması ve askeri alandaki yenilikleri peki bunların dolarla ne alakası var ? alakası aşikar da ben mi göremiyorum diğer arkadaşlar da yorum yaparsa iyi olur katılım artarsa bakış açıları da değişecektir.

2. Dostum aslında sultanlık sistemi gibi gücün tek bir noktada toplanması o güçün kullanımının daha etkili olmasını sağlar ama ne yazık ki insanoğlu bunu adelet için değil de kendi halkına karşı kullandığı için genelde zararı kendileri görüyor. Neyse konuyu yönetim biçimlerine kaydırmadan "biz kendimizi yönetemediğimiz için mi insanlar bizi yönetiyor?" bunun sonucunda da süper güçler ortaya çıkıyor ?

3. abd yahudi kökenli bir devlet ise onların tek amacı kudüsten dünyayı yönetmek kudüs de o dönem müslümanlarda olduğuna göre abd direk müslümanlara karşı mı kuruldu?
 
Konu sahibi
Konu sahibi
B

BlackJack

MB Üyesi
Kayıt
14 Mart 2015
Mesajlar
19
Tepkiler
37
Yaş
47
Sorularını gayet iyi anlıyorum, yukarda bahsettiğim gibi yazı zaten uzun oldu daha da uzatmıyım diye bazı açıklamaları atladım sanırım.

Geçmiş dönem imparatorluklarını bugünün imparatoruyla karşılaştırmak için yazdım.

Daha açık bir anlatımla, üniversitede İngiliz bir hoca uluslararası ticaret dersinde bize bir soru sordu. Dünya haritasını açıp dünyanın en güçlü ülkelerini gösterdi.
Çin, Rusya, ABD, Almanya ve Japonya'nın üzerini işaretledi. Dedi ki, bu ülkelerden sizce hangisi dünyayı yönetsin isterdiniz. Çoğunluk ABD dedi, çünkü hafızalarda bir Hitler vardı, bir Stalin vardı, Çin'deki insan hakları ihlalleri vardı, Japonya'nın 2. dünya savaşında Japon olmayan milletlere yaptığı zulum vardı. Ama ABD, dünyada her ırkın temsil edildiği, insan haklarına saygılı, demokratik bir ülke olarak tanınıyor. Tabi bu soru Fransa'da sorulmuştu ve Fransızlar tarafından cevaplanmıştı. ABD kendi içersinde daha çok İngiltere birazcık da Fransa'yı barındırdığını söylemiştim. İngiliz milletler topluluğunda olan İrlanda Avustralya gibi diğer ülkeleri detaylandırmaya gerek yok sanırım.

Biz sıradan halklar olarak bardağın boş tarafını görüp sömürülmemize isyan edebiliriz. Alnımızın terinin, kaynaklarımızın bizden çalınıp okyanus ötesine taşınmasına karşı çıkabiliriz.
Attığı her teknolojik adımda kar maksadı güttüğü bilinen bir gerçek. Tohumlarla oynuyor, binlerce yıllık beslenme alışkanlıklarımız bozuluyor, kanser artıyor ABD ilaç satıyor, insanları ilaç bağımlısı yapıyor, mısır şurubundan yapılan şekerler halkımıza zorla kullandırılıyor. Doğada ücretsiz bedava enerji varken bize petrol kullandırılıyor, kısa ömürlü tasarlanan sanayi ürünleri yüzünden gezegen hızla kirleniyor. Örnekleri daha da arttırabilirim.

Ancak bardağa dolu tarafından bakarsak, ABD dünyaya bir düzen getirdi. Mahallede bir tane güçlü kabadayı olunca kavgalar son bulur. Bilim ve teknikte insanoğlu çığır aştı. Dünya nüfusu arttı. Şuan yaptığımız bilgi paylaşımını bile ABD'ye borçluyuz. Geçmiş imparatorlukları bu yüzden karşılaştırdım, medeniyete katkıları ne kadar oldu diye.

ABD müslümanlara karşı kurulmadı, bana göre dünyada bilinen 3 teist dine hükmeden de yine ABD. İngiltere'nin Hindistan'da tarikatlara milyarlarca pound harcadığı yazılır çizilir.
Burda Sionizm'in amacını arayabilriz. Bu adamlar ne istiyor, Kudüs merkezli bir Yahudi İmparatorluğu. Bugün böyle bir imparatorluk zaten var. Adı ABD ama yeri ortadoğu değil. Peki istediklerini aldıklarında dünyanın yeni süper gücü vaad edilmiş topraklarda kurulmuş büyük İsrail olduğunda biz bu durumdan nasıl etkileneceğiz? Tarih kitaplarında hemen hemen hiç yer almayan büyük bir Yahudi devleti olan Hazarların zamanı nasıldı? Bilmiyoruz.

Bazen düşünüyorum, dünyanın 4 bir yanından insanlar green kart almak için kıvranıyor ABD'ye göç ediyor, tüm kaynaklar buraya akıyor. Bırakalım büyük İsrail ayağımıza gelsin. Dünyanın merkezi yanı başımızda kurulsun, kötü mü olur? Orta dogunun mevcut hali bugün daha mı iyi sizce?
 

Kement

MB Üyesi
Kayıt
21 Mart 2015
Mesajlar
1
Tepkiler
1
Yaş
46
Üniv
Balıkesir Universitesi
Yanlış bilmiyorsam A.B.D. Seneto binasında dünyada ileri gelen liderlerin birer büstleri varmış. Aslında yanı gayet iyi özetlenmiş anlatılmış ABD tarihteki diyer devletlerin eksiklerini ve artılarını görüp sağlam temellere oturtulmuş bir devletler topluğudur. ABD nin kıtasından çıkıp toprak ları fethetmeye ihtiyacı yok onlar bunu dolar ile yapıyorlar. ABD bahsi gecen konulara hükmettiği sürece dünyaya hükmetetmeye devam edicek
 

Jeofizikci

MB Üyesi
Kayıt
23 Şubat 2015
Mesajlar
28
Tepkiler
23
Yaş
34
Meslek
Jeofizik Mühendisi
blackjack son paragrafını doğru mu anladım bırakalım kursunlar kudüs merkezli devletlerini diyorsun. Kesinlikle katılmıyorum bu görüşüne Gerçi dediklerini yaptılar ama üstü kapalı oldu isarail diye küçük bi devlet kurdular ama yönetmedikleri devlet ya da sektör yok aşikare yapamazlar zaten düşman çanakkaleye kadar gelince nasıl da tek vücut olduk geçirmedik ama şöyle bi baktığımızda da girmedikleri yer kalmadı.(bu sadece bizde değil insanoğlu sıcak mücadelede herzaman daha azimli olmuştur) Düşün aşikar olamadıkları halde bu yaptıklarını bir de kendilerini ilan ettiklerinde neler yaparlar. Tamam güçlerini kücümsemiyorum ama ancak korkaklar saklanır onlar da tehlikenin farkında müslüman alemi uyansa ya da birleşse diyim neler olacak biliyorlar. Bu yüzden her zaman sinsi olmak zorundalar.
 
Son düzenleme:
Konu sahibi
Konu sahibi
B

BlackJack

MB Üyesi
Kayıt
14 Mart 2015
Mesajlar
19
Tepkiler
37
Yaş
47
Ben bırakalım kursunlar demiyorum, zaten kuracaklar, İsmet İnönü'den Süleyman Demirel'e, Tansu Çiller'e o zamanlardan bugünkü hükümete kadar kim geldiyse bu projeye çalışıyor.

Çanakkale savaşının kazananı yoktur. Bunu ben değil, Mustafa Kemal söylemiştir. 500 bin kişinin öldüğü bir savaşın galibi olmaz demiştir. Nitekim savaşarak alamadıkları İstanbul'u masa başında anlaşıp işgal etmediler mi?

Bugün anlamsız bir İsrail düşmanlığı yapılıyor. Gazze için Coca Cola, Fanta içerek protesto ediliyor. Amerikan-İsrail karşıtı kim varsa nerden baksanız gelirinin bir kısmını bu ülkelerin şirketlerine dolaylı yada dolaysız bir şekilde farkında olmadan aktarıyor.

Süpermarketlerde kullandığınız bir çok deterjan, şampuan gibi maliyeti son derece düşük olan ürünler zincir yapılanması ile Amerika'da tek bir merkeze bağlı.

Bir zamanlar Türkiye'de faliyet gösteren bir İngiliz şirketinde çalışmıştım. Türkiye departmanında son derece dindar ve milliyetçi arkadaşlar vardı. Ancak çalıştığımız şirket Türkiye'den ciddi kar elde ederken vergisini İngiltere'ye ödüyordu. Muhafazakar arkadaşlarla muhabbetlerimizde bu sömürüye alet oluyoruz vicdanımız nasıl rahat olur diye sorulduğunda herkesin ortak bir cevabı vardı "bana maaşımı kim ödüyorsa ben ona çalışırım arkadaş, vatan sevgisi benim evimdeki tencereyi kaynatmıyor"
 
Konu sahibi
Konu sahibi
B

BlackJack

MB Üyesi
Kayıt
14 Mart 2015
Mesajlar
19
Tepkiler
37
Yaş
47
haberiumturk.com/m/?id=8044 bu röpörtajın gerçekliğine inanmasam da anlatılanların doğru olduğunu düşünüyorum
 

Jeofizikci

MB Üyesi
Kayıt
23 Şubat 2015
Mesajlar
28
Tepkiler
23
Yaş
34
Meslek
Jeofizik Mühendisi
Öncelikle Çanakkalenin kazananı yoktur sözüne kim söylerse söylesin asla katılamam. 500 bin kayıp verilmiş olabilir istemesek de savaşda insanlar ölür zaten ama vatan toprakları kutsal değerlerimiz çiğnenmemiş oldu insan zaten değerleri için yaşar. Değerlerimiz inançlarımız fikir ve görüşlerimiz olmazsa et ve kemik yığınından ne farkımız kalır ? Ayrıca gurur duyduğumuz bir mücadelemiz var fena mı bunun okullarda anlatılması gençlere heyecan mücadele ruhu aşılansa fena mı olur bak ne kadar çok kazancımız var biz savaş tarihlerini ezberleyerek okuduk ama olsun ümitsizlik yakışmaz bize herzaman bişeylerin değişebileceğine inanmamız lazım.

İsrail ürünlerinin boykot edilmesine anlamsız demişsin zaten gelirlerinin çoğunu farkında olmadan aktarılıyor demişsin. Adı üstünde farkında olmadan aktarılıyor. Bence gerçeği görse kimse bu ürünleri kullanmaz aslında bu konuştuklarımızı çoğu insan biliyor ama abartı olarak efsane olarak görüyor. Hz İbrahim için yakılan ateşe su taşıyan karıncaya demişler bu suyla söndüerceksin o ateşi karınca da demiş en azından safımız belli olur. tepkinin büyüğü küçüğü olmaz bence bir ürünü sadece bir kere almamak bile bir tepkidir hangi şirket kim adına çalışıyor o bilgilere ulaşmak okadar kolay değil farklı isimle tekrar tekrar piyasaya çıkıyolar hangi birini takip ediceksin ama elinden geldiği kadar yani demek istediğim en azından bildiklerini boykot etmeleri bence çok doğru bir davranış .

"bana maaşımı kim ödüyorsa ben ona çalışırım arkadaş, vatan sevgisi benim evimdeki tencereyi kaynatmıyor" ben de bu söze benzer çok şey duyuyorum yapcak bişey yok malesef bazı insanlar böyle düşünüyor ama bir müslümana yakışmaz bu sadece yahudi düşmanlığı için söylemiyorum bir müslüman sadece kendisinden değil zulüm gören tüm insanlardan sorumludur bu arada yahudi düşmanlığı diyoruz ama bu konuya başlık olsun diye kullanıyorum yoksa bir millete düşmanlık söz konusu olamaz onların yaptıklarına karşıyız biz kötü huylarını bıraktıkları sürece islamiyetle uğraşmadıkları sürece sorun yok

röportajın hepsini okumadım ama malum kişi ile ilgili çok şey okudum bazıları bana da komple teorisi geliyor kesinliğinden emin olamadığım konulara fazla girmiyorum çünkü bir süre sonra ipin ucu kaçıyor neyin gerçek neyin hurafe olduğunu karıştırıyosun o yüzden ağardan gidiyorum biraz :) ama okucam tabi bu röportajı
 
Son düzenleme:

Jeofizikci

MB Üyesi
Kayıt
23 Şubat 2015
Mesajlar
28
Tepkiler
23
Yaş
34
Meslek
Jeofizik Mühendisi
Dostum ben de bu röportajın gerçek olduğunu düşünmüyorum komplo teorileri üzerine bi röportaj uydurulmuş ya da röportaj gerçekten olmuştur ama içi abartılarla efsanelerle doldurulmuş adamlar bunları yapabilmiş olsalar bile oturup da niye anlatsın tek tek? tabi dünya üzerinde baskıları güçleri olduğunu kabul ediyorum ama bu kadar da değil yok onu getirdik bunu götürdük bazı insanlar satın alınabilir ama hepsi değil adam resmen tarihimizdeki herkesi saymış. yani çok abartılmış bence
 
Konu sahibi
Konu sahibi
B

BlackJack

MB Üyesi
Kayıt
14 Mart 2015
Mesajlar
19
Tepkiler
37
Yaş
47
Ben de senin gibi düsündüm, röpörtajin gerçekligine inanmiyorum ama geçtigimiz senelerde belki duymussundur Amerikali meshur bir ekonomistin itiraflari gezdi internette. Belgesel olarak paylasildi adi aklima gelmiyor suan. Orda da benzer itiraflar vardi. Sonuçta ben anlatilanlarin dogru oldugunu düsünüyorum.
 
Konu sahibi
Konu sahibi
B

BlackJack

MB Üyesi
Kayıt
14 Mart 2015
Mesajlar
19
Tepkiler
37
Yaş
47
Ben senin "ağzında su taşıyan karınca" örneğini bir siyasal partiye üye olurken açıklamada yazmıştım. Niyetim forumda siyaset yapmak değil ama konu dolana dolana o noktaya geldi. Üye olduğum parti baraj altı, meclise girme şansı da yok gibi bişey ama tarafım belli olsun demiştim.

İnsanların kişisel çıkarlarını memleket çıkarı üzerinde görmesi, vatandaşların büyük bir çoğunluğunun siyasete çıkar amaçlı dahil olması ve bunun toplum genelinde meşru kılınması, millet vekillerinin kamu kaynaklarından inanılmaz şekilde nemalanması ve dolayısıyla meclise giden yolun partilere yapılacak bağışların miktarına göre belirlenmesi örnekleri daha da arttırabiliriz uzun yıllardır yaşadığımız bir kısır döngü.

80 öncesinde Amerikan/İsrail ajanı olmak çok ciddi bir suçlamaydı, bugün ise neredeyse sıradan bir meslek oldu. Sokakta sosyal medyada kiminle konuşsak senin dediğin gibi Çanakkale ile Sakarya Savaşı ile övünür ama iş uygulamaya geldiğinde sokak arasında 500m² boş alan kalmış, kimin umru, dik binayı yut rantı, sokaklarda kaldırımlarda yürüyemiyoruz, insanlar arabalarını park edecek yer bulamıyorlar, kimin umru, bina altları dükkan olsun belediye yol kenarından para alsın, dükkanlardan da stopaj alsın, kamu yararı hak getire...

Kime sorsan milliyetci vatansever ama askerlik hizmetinin bile parayla satıldığı bir ülkedeyiz. Kaç tane yurt sever cebinde parası varken gidip askerlik yaptı?

Özetlemek gerekirse kapitalizmin en temel ilkesi olan insan oğlunun egoistliği var oldukça bu düzen böyle gidecek. Sovyetler Birliği'nin çöküşünü liberal yazarlar bu ilke ile bağdaştırır ve komünizmin asla başaramayacağını savunurlar.

Ancak dünyada bu teorileri çökertmiş bir İskandinav modeli vardır. Bu başarının sebebi ise bana göre ilim irfan yolunda nesiller boyu süren bir eğitim sistemidir. Ülkemizde malesef bu süreç kısa olmuştur.
 

Jeofizikci

MB Üyesi
Kayıt
23 Şubat 2015
Mesajlar
28
Tepkiler
23
Yaş
34
Meslek
Jeofizik Mühendisi
peki bu kapitalist sistemden nasıl kurtulacağız nesiller boyu süren eğitim sistemi fikrine katılıyorum ama ona sıfırdan başlanır biz şuan eksideyiz sıfıra gelmek için önce üzerimizdeki baskıları kaldırıp kendi geleceğimi kendimiz yönetmeye başlamamız gerekiyor. Bu yüzden ekonomiyle ilgili bir kaç soru sormak istiyorum sana ilk olarak "bankalar". Bankaların tarihi çok yeni nasıl insan zararına olan bir sistem bu kadar çabuk yayılabildi. Banka olmadan sistem nasıldı? yani bankalar nasıl ortaya çıktı devletler niye bütün para bizim yönetimimizde olsun diye bankaları kendileri yönetmiyor da özel bankalara izin veriyor ?
 

tmsh

MB Üyesi
Kayıt
18 Şubat 2015
Mesajlar
12
Tepkiler
5
Yaş
34
Ben bırakalım kursunlar demiyorum, zaten kuracaklar, İsmet İnönü'den Süleyman Demirel'e, Tansu Çiller'e o zamanlardan bugünkü hükümete kadar kim geldiyse bu projeye çalışıyor.

Çanakkale savaşının kazananı yoktur. Bunu ben değil, Mustafa Kemal söylemiştir. 500 bin kişinin öldüğü bir savaşın galibi olmaz demiştir. Nitekim savaşarak alamadıkları İstanbul'u masa başında anlaşıp işgal etmediler mi?
Atalarımız o savaşa kazanmak için girmemişlerdir. Vatan için girmişlerdir.


Bugün anlamsız bir İsrail düşmanlığı yapılıyor. Gazze için Coca Cola, Fanta içerek protesto ediliyor. Amerikan-İsrail karşıtı kim varsa nerden baksanız gelirinin bir kısmını bu ülkelerin şirketlerine dolaylı yada dolaysız bir şekilde farkında olmadan aktarıyor.
Ben yaklaşık 2-3 yıldan beri bahsettiğiniz firmanın ürünlerini kullanmıyorum. Kullanırken su gibi içerdim. Dediğiniz boykota katıldım. Katılmamın sebebi filistindekiler gazzedekiler falan değil. Bunu müslüman kardeşime yapılan saldırı olarak gördüm. Artık istesemde içesim gelmiyor. İyiki bırakmışım.


Bir zamanlar Türkiye'de faliyet gösteren bir İngiliz şirketinde çalışmıştım. Türkiye departmanında son derece dindar ve milliyetçi arkadaşlar vardı. Ancak çalıştığımız şirket Türkiye'den ciddi kar elde ederken vergisini İngiltere'ye ödüyordu. Muhafazakar arkadaşlarla muhabbetlerimizde bu sömürüye alet oluyoruz vicdanımız nasıl rahat olur diye sorulduğunda herkesin ortak bir cevabı vardı "bana maaşımı kim ödüyorsa ben ona çalışırım arkadaş, vatan sevgisi benim evimdeki tencereyi kaynatmıyor"
Vatan için elbet ölürüz ama vatan içinde yaşayalım. Kazanılan paranın sadece cebimize girmesine bakmayın. Orda kazanamasanda rızkın varsa başka yerde de kazanırsın. Dindarlık ve milliyetçiliği anlayamamışsınız ne yazıkki.
 

Oğuzhan-

MB Üyesi
Kayıt
28 Nisan 2015
Mesajlar
9
Tepkiler
1
Yaş
44
Bence bu cocacola-fanta olayı abartılıyor yok israil'e gidiyormuşta yahudiler kullanıyormuşta herkez bilir borsanın az çok ne olduğunu şimdi ben gidip parayı basıp hisse alınca bütün para türkiyeye gelmiş olmuyor elbet...
 

Yağmur Adam

SDÜ Bilgisayar
MB Üyesi
Kayıt
24 Mayıs 2015
Mesajlar
2
Tepkiler
1
Meslek
Öğrenci
Üniv
Süleyman Demirel Üniversitesi
Büyük İsrail'in haritasında bizim topraklarımızda var. Büyük İsrail'in kurulması demek Türkiye'den bir bölgenin kopması demek. Vatan bizim için en önemli şey olduğuna göre yanımızda bir büyük İsrail düşünülemez bile.

Herkes Roma, Fransa, İngiltere vs. bahseder ama kimse Endülüsten ve dönemin müslüman bilimadamlarından bahsetmez yada çok az bahseder. Halbuki onların katkısı çok büyüktür.


Abd'nin güçlü olması kavgayı engellemiyor. Avrupa'da herhangi bir savaş/çatışma olmayabilir ama Orta Doğu'nun çoğu yerinde kan var. Bunun sebebi Abd veya Abd'nin arkaplanındaki güçler. İsrail'in bölgedeki güvenliği için diğer devletler sürekli oyalanıyor. Gerek mezhep kavgaları gerek Abd eliyle kurulmuş örgütler bunu yapıyor. Üstelik bu örgütler müslüman kimliğine büründürülüp dünyaya müslümanlar terörist olarak gösteriliyor.

Yukarıdaki mesajlarda söylendiği gibi insanları ilaç kullanımına bağımlı hale getirdiler, belkide tedavisi yok sanılan hastalıkların tedavileri ilaç satmak için saklanıyor, tohumlar zehirleniyor uzun süreli(20-30 yıl) tüketiminde insanı öldürebiliyor, bununla birlikte toprağıda verimsiz hale getiriyor. Bedava, doğaya zararsız enerji çeşitleri varken para uğruna fosil yakıtlar kullanılmaya devam ediliyor. İyi yanları olsada sonuca baktığımızda bize zarar veriyor.

Şimdilik bizim yapabileceğimiz tek şey çalışmak. Kendimiz üretmek...
 

albayenes

MB Üyesi
Kayıt
20 Mayıs 2015
Mesajlar
9
Tepkiler
4
Yaş
35
Üniv
İTÜ
Çok uzun analizler ayrıntılar verilebilir konuyla ilgili ve bir sürü komplo. Ama net olan bir şey var. Eğer katma değeri yüksek olan bir ürün üretip onu ihraç edemiyorsanız ve enerji bağımlısı bir devletseniz doları da kontrol edemezsiniz. Bir sürü komplo teorileri üretmek yerine katma değeri yüksek tek bir ürün üreterek ve onu dünyaya ihraç ederek(buna en güzel örnek samsung ya da iphone olabilir) doların kontrol altına alınabileceği kanaatindeyim.
 
Konu sahibi
Konu sahibi
B

BlackJack

MB Üyesi
Kayıt
14 Mart 2015
Mesajlar
19
Tepkiler
37
Yaş
47
Arkadaslar, ingiltere'de sanayi devrimi nasil ortaya çikmis? Buhar makinesi sanki daha evvelden bilinmiyor muydu? Osmanli'da ilk uçan insan Hazarfen Ahmet Celebi niye yasak yedi? Orta çag 'da yenilikler, buluslar feodal sistemin agalari tarafindan hep engellenmistir. Roma Imparatorlugu dönemindeki medeniyetin tekrar geri gelmesi bölgesel güçler tarafindan uzun süreler istenmemistir.

Orta çag'da gizlilik içersinde yürütülen tapinak sovalyeleri faliyetleri, protestanlik mezhebinin ortaya çikmasindan sonra Vatikan'dan bagimsizlasan ingiltere'de ortam bulmustur. 1500'lerin ortalarinda filizlenen örgüt, ilk önce bugünkü kapitalizmin temellerini atmis, ingiltere'de yönetimi ele geçirmis, Fransiz ihtilali ile de gücünü tescillemistir. Amerika Birlesik Devletleri'ni bu örgüt kurmustur. ABD demek günümüzün ekonomik sisteminin ta kendisi demektir.

Eger dünya kaynaklarinin adil dagilmasini savunacaksak, dünyanin tüm zenginliklerinin ABD'deki bir kaç aileye akmasini engellemeyi arzuluyorsak yapilmasi gereken sey evvela yasadigimiz ekonomik sistemin degistirilmesidir. Bunu da Türkiye tek basina gögüzleyecek güçte degildir. Ancak ve ancak bölgesel ülkelerle is birligi içersinde ekonomik bir topluluk olusturularak evvela tam bagimsiz bir merkez bankasi ve kontrollü para politikasi ile mümkün olacaktir. Yani kurulacak olan sistem tamamen dolar ekonomisinden arindirilmis olmak zorundadir.

Dolar'dan %100 arindirilmis ekonomi, sifir petrol ithalati demektir. Sifir silah ithalati demektir. Sifir döviz büfesi demektir. Hatta visa, mastercard, paypal... gibi sistemlerin tamamen millilesmesi demektir.

Birtek bunlarla kalmiyor, kurulacak ekonomik sistemin kendi bilisim teknolojisini kullanmasi da elzemdir. Android, Google, Appel, Microsoft, Facebook vb sirketlerin yerli markalarla ikame edilmesi de zorunludur. Bu olusum için çok ciddi bir siyasi irade gerekmektedir. Iddaa ediyorum, bu siyasi güç TC'yi kuran Kurtulus Savasi'ni örgütleyen güçten çok çok daha büyük olmak zorundadir. Cünkü küresel sistem, bugün çok daha güçlü ve çok daha yüksek bilgiye sahiptir. O yüzden dolayi ekonomik kurtulus, bir itopya gibi gözükmektedir. Caresi asla seçim sandiklari olmayan, bu olusum için mücadele edecek liderlerin palazlanmadan tespit, ardindan imha edildigi bir ortamda yasiyoruz.

Dünyanin yetenekli, lider, zeki nekadar insani varsa küresel sisteme dahil edilmekte. Sömürülen halklarin basina çoban olarak atanmaktadir.

Konuyla ilgili güzel bir yazi, okumanizi tavsiye ediyorum.
kozanbilgi.net/dunyayi-yoneten-rothschild-ailesini-bilir-misiniz.html
 
Yukarı Alt